top of page

Eğitmen oldum ben!

ayselozkul

Bir önceki yazımda yogayla olan ilk tanışıklığımı anlatmıştım. Bu yazıda ise nasıl eğitmen olduğumu yazmak istedim. Ancak ilişkimiz nasıl bu kadar evrildi ve ben ne ara eğitim almaya karar verdim açıkçası “tam olarak şöyle oldu, şöyle düşündüm” diyemiyorum. Rüzgar bir yönden esmiş bende aaa ne oluyor derken bir yöne doğru savrulmuşum gibi oldu. Sürece sanki pek bir müdahalem olmadı desem yalan olmaz gibi. Bir iş, meslek olarak değilde sanki tutunmaya ihtiyacım olan bir dalmış gibi sıkı sıkıya tutundum bende yogaya.

Karşıma çıkan ilk eğitmenlik fırsatını da hemen değerlendirdim ve bir heyecanla kayıt oldum. Eğitim yaklaştıkça ve hazırlık yapmaya başladıkça kafamdaki düşünce fiziksel olarak yapabilecek miyim düşüncesiydi. Eğitimin mental, duygusal, içsel kısmı hala ikincil önemdeydi aslında. Hala aklımda bir etiket vardı yani.

Eğitmenlik eğitimi alıyordum ama hala yapamadığım bir sürü poz vardı. Asana vardı diyemiyorum çünkü yaptığım yoga pozunu bir amaç olarak görmekten çıkmadığım sürece o poz asanaya dönüşemiyordu. Ve ben de çoğunlukla o bedensel kısımda takılı kalıyordum. O pozları yapamazsam, yetersiz görünürsem duygusu hep aklımın bir köşesinde vardı çünkü. Ama dedim ya eğitim aldıkça, o felsefenin içine daha çok girdikçe bir şeyler değişti. Yavaş yavaş yoga benim için bedensel bir pratikten öteye geçmeye başladı. Daha çok kendimle yakınlaştığım, baş başa kaldığım ve bedenim üzerinden kendimi, hislerimi dinlediğim bir alan olmaya başladı. Artık nasıl göründüğüm bir amaç olmaktan çıktı ve pozlar benim için bir araç haline geldi. Bunu nasıl anlayabilirsiniz ki? Yoga yaparken insanların ne yaptığı ya da ne yapamadığı, benim bir pozu yaparken nasıl göründüğüm, estetik kaygım yok olduğunda, pratik süresince tüm dikkatim, odağım kendimde olduğunda anladım. O an içinde sadece kendimdeydim. Diğer insanlar önemini yitirdiğinden değil sadece dikkatimi kendime çevirdiğimdendi bu. İlk eğitimimde öğrenmiştim bakışların neredeyse dikkatin oradadır ve dikkatin neredeyse enerji oraya akar. Artık enerjimi diğer insanların ne yapıp nasıl göründüğünden, kendi içimde ne olduğuna çevirebilmiştim. İşte artık o anda yoganın benimle, benim onunla olan ilişkim seviye atladı sanırım :)

Zamanla basma kalıp verdiğim cevaplar bile değişti. Nasılsın sorusuna verilen ezberden gelen “iyiyim” lerin yerini gerçekten nasılım diyerek verilen içten cevaplar aldı. Kendime sorular sorabilmeyi ve daha da önemlisi gelecek olan cevabı gerçekten dinleyebilmenin önemini fark ettim. Belki de en önemlisi kendimi yargılamadan kabul edebilmeyi yoga ile öğrendim. Yapamadığım şeylerin beni değersiz, yapabildiğim şeylerin ise muhteşem yapmadığını. Onları sadece yapabildiğim ve yapamadığım şeyler olarak kabul etmek gerektiğini. İnsanlar yoga yapanların, eğitmenlerin hiç sinirlenmediğini, öfke duymadığını huzur içinde yüzdüğünü sanıyor. Halbuki biz de öfkeleniyoruz, küfür ediyoruz. Arada ki tek fark durup bir nefes alıp düşünüyoruz. Neden sinirlendim, bu olay beni neden öfkelendirdi. Neden bu cümleleri kurdum ki? Altta yatan nedeni anlamaya çalışmak, öfkenin kökenine bakmak, anlamaya çalışmak ve de -yapılası en zor kısmı belki de- yargılamadan o hissi de kabul etmek. O hisse kapılıp gitmeden sadece kabul etmek.

Etiket olarak başladım bu yolculuğa evet ama öğrendikçe derinleştim, derinleştikçe daha da köklendim. Hani hep bu örneği verirler ya, toprağa ekilen minicik bir tohum. Önce o toprağın altından çıkıp güneşe kavuşabilmek için ıstıraplı bir değişim gerekli. Çatlamak için cesaret biraz da. Adım adım büyürken o toprağın altından yeryüzüne ulaşabileceğine dair inanç. Ve yapraklarınız toprağı delip yeryüzüne ulaştıktan sonra artık aldığınız her damla su ve her hava zerresi ile büyüdükçe, kökleriniz biraz daha derin, dallarınız da biraz daha sağlam ve gösterişli oluyor.

Sonuçta eğitmen oldum evet ama çok daha önemli ve değerli şeyler hayatıma dahil oldu. Bir eğitimde Godfrey Devereux şöyle demişti; Yoga eğitmenliğini çok ta abartmayın. Aslında otoparkın ne yönde olduğunu gösteren tabela tutuculardan çok da farklı değil yaptığımız.

4 views0 comments

Recent Posts

See All
Belgrad

Belgrad

Comments


© 2023 by Going Places. Proudly created with Wix.com

bottom of page