Doğunun Kraliçesi Hatay
top of page

Doğunun Kraliçesi Hatay

Updated: Jun 17, 2022

Önce itirafla başlamalıyım 🙂 Doğrusu Hatay’a o güzelim yemekleri için gittim. Ama bambaşka tarihi, yemekleri kadar çeşitli ve güzel. Evet hiç acıkmayacakmış gibi yedim ama yediklerimin hakkını verecek kadar da gezdim.

Bu gezimiz için yerel bir tur acentesi ile anlaştık. Tur programımızın başlığı “Ezan, Çan, Hazzan seslerinin birleştiği Medeniyetler Şehri Hatay’a hoş geldiniz” şeklindeydi. Gerçekten de öyle, Hatay 3 din ve 6 mezhebe ev sahipliği yapıyor yani tam bir mozaik. Aynı cadde üzerinde hem kilise hem havra hem de caminin bulunması bu mozaiğin tam bir ispatı gibi. Sadece dinler açısından değil tarihi açıdan da çok büyük bir çeşitliliğe sahip. Antakya’da ilk yerleşimin M.Ö. 8000 lere dayandığı bilinmekte. Ayrıca tarihte ilk kez aydınlatılan cadde, Kurtuluş Caddesi bu şehrimizdedir. Kuruluşundan bu yana birçok medeniyete ev sahipliği yapmış. I. Dünya Savaşından sonra topraklarımızdan çıkan şehir 1937 yılında bağımsız bir devlet olmuş, 1939 yılında ise tekrar topraklarımıza katılmış. Tur acentemiz ve süper ilgili rehberimiz bizlere 2 gün için dolu dolu bir program hazırlamışlar. O zaman başlayalım gezmeye.

  1. Hatay Arkeoloji Müzesi

Müze, mozaik koleksiyonu açısından dünyada ikinci, para koleksiyonu açısından da üçüncü sıradadır. Ayrıca müzenin girişinde bölgenin tarihçesi ile ilgili kapsamlı ve 3D bir gösterim yapılıyor. Müze kartlarınızı unutmayın St. Pierre kilisesinde de ihtiyacınız olacak.



  1. Pierre Kilisesi

Hristiyanlığın ilk mabetlerinden. Papalık tarafından 1963 yılında “hac yeri” ve dünyanın ilk katedrali olarak kabul edilmiş. Hristiyanlık kelimesinin ilk dile getirildiği yer olarak biliniyor. İçerisi insanı biraz tedirgin ediyor malum yılların verdiği bir rutubet ve nem var. Bu yüzden çoğu yerde- mesela Sümela Manastırı – görebileceğiniz duvar resimleri, Hz. İsa’nın hayatını, mucizelerini anlatan tasvirler silinmiş. Şehrin ev sahipliği yaptığı medeniyetler değiştikçe bazı eklemeler de yapılmış tabi ki. Bunları da zaten renk ve yapısal farklılıktan hemen ayırt edebiliyorsunuz.


  1. Daphne Kenti-Harbiye Şelaleleri

Gittiğimiz dönemden ve durmak bilmeyen yağmurdan mıdır bilmem ama Daphne şelalelerini gördüğümde inanamadım. Muazzam bir yeşillik, bu yeşilliklerin her yerinden fışkıran sulara insan inanamıyor.

Efsaneye göre Zeus’un oğlu Apollon, bir ırmak kenarında genç ve güzel Daphne’yi görür ve aşık olur. Ancak Daphne bu aşka karşılık vermez ve kaçar, Apollon da onu kovalar. Kaçamayacağını anlayan Daphne toprak anaya onu örtmesi, saklaması için yalvarır ve Daphne ağaca dönüşür. Yani defne ağacı 🙂 Göreceğiniz şelaleler Daphne’nin

gözyaşlarıdır.  Apollon ise aşkından bu ağacın dalını silah zaferlerini mükafatta kullanır. Ne yalan söyleyeyim şelaleleri görünce “zorla güzellik mi olur, ne diye bu kadar obsesif olunur yani” dedim içimden. Efsane işte.



  1. Meryem Ana Ermeni Kilisesi

Evet çoğu yerde Meryem Ana Kilisesi var ama işte burada da var buraya kadar gelmişken görün bence. Ben bahçesi, ağaçları ana hatlarıyla iyi korunmuş olmasını ve hafiften hissettirdiği tarihi gerilimi sevdim açıkçası.


  1. Hıdır Bey Köyü – Hz. Musa Ağacı

Rivayete göre Hz. Musa ve Hz. Hızır Samandağ sahilinde buluşur ve birlikte dağa çıkarlar. Ağacın bulunduğu noktada Hz. Musa asasını yere saplar ve su içmek için eğilir. Tekrar dönüp baktığında asası ağaca dönüşmüştür. Ağacın tam karşısında bulunan çeşme Ab-ı Hayat suyu olarak anılıyor ve ağaca hayat verdiğine inanılıyor.


  1. Vakıflı Köyü

Türkiye’deki toplu halde bir köy olarak yaşanılan tek Ermeni köyüdür Vakıflı köyü. Köyde 35 aile 130 kişi yaşıyor. Eskiden 7 ermeni köyü varken artık sadece Vakıflı köyü kalmış durumda.



  1. Dor Mabedi

Çok kayda değer kalıntı kalmamış olsa da tepeden Dünyanın en uzun üçüncü, Türkiye’nin en uzun birinci kum sahili müthiş bir manzara ile ayaklarınızın önüne seriliyor.


  1. Titus Tüneli

Antakya’nın ilk kurulduğu dönemlerde tepeden inen sel sularının şehri harap etmemesi için dağın oyularak yapıldığı tüneldir. Tünel toplamda 1380 metre uzunluğunda ve 7 metre yüksekliğinde. 2014 yılında tünel UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenmiş, daha tünelin başında ben kendimi fantastik bir filmin içinde gibi hissettim. Yan tarafımdan tarih öncesi bir canlı çıksa neredeyse hiç şaşırmayacak derecede hem de.




  1. Beşikli Mağara

Tünelin biraz ilerisinde de kral mağaraları olarak da bilinen Beşikli mağara bulunuyor. Mağaranı n girişinde yazdığına göre içerisinde 93 adet mezar yatağı var. Tabi biz turistler olarak mezar olan bölüme girerek yüzümüzde kocaman bir gülümsemeyle resim çektiriyoruz içinde bulunduğumuz mekana ters bir şekilde.


  1. Hızır Türbesi

Hz. Hızır ve Hz. Musa’nın buluştukları yer olduğuna inanılan yerde yapılmış olan türbedir. Hz. Musa ve Hz. Hızır’ın buluşmaları Kuran’da Kehf suresinde anlatılmaktadır. Ben burada herhangi bir kaynak vermek istemedim ama istediğiniz kaynaktan Kehf suresine bakabilirsiniz.

  1. Simon Stylite Manastırı

Terk-i Dünya tarikatının merkezi olarak biliniyor. St. Simon aldığı din eğitimi sonrası insanlardan uzaklaşmak ve sadece Tanrı’ya yakın olmak için dağa çıkarak bu manastırı yapmış. Rivayete göre manastırın ortasında bulunan bir sütunda 40 yıl yaşamış.


  1. Ortadoks Kilisesi

Tam Paskalya zamanı gitmişiz ne kadar şanslıyız diye düşünürken yaşanan bazı olaylar nedeniyle törene dışarıdan kimsenin alınmayacağını öğrenerek ne kadarda şanssızız dedik. Olsun en azından içeri girip kiliseyi görebildik.

  1. Habib-i Neccar Cami

Anadolu’nun ilk camisi olan Habib-i Neccar Caminin de bir hikayesi var. Elçiler gönderilmiş bir halkın bu elçileri yalanlaması üzerine uzaklardan bir adam koşarak elçilere uyulmasını ister ancak halk bu adamı dinlemez ve katlederler. Kuran da Yasin suresinde bu olaydan bahsediliyor. Ve bahsedilen bu kişinin Habib-i Neccar olduğuna inanılıyor. Elçilerinde Barnabas ve Pavlos olduğuna inanılmaktadır. Cami içerisinde üçünün de türbeleri bulunmakta. Hz. İsa’nın havarilerine ait türbelerin bir cami de bulunması da ayrı zenginlik katıyor bu şehre.


  1. Havra -Türk Katolik kilisesi

Aynı cadde üzerinde kısa mesafe içerisinde Kilise, Cami ve Havra bir arada. Tur rehberimizin de dediği “Ezan-Çan-Hazzan” işte tam da bu. Hatta Türk Katolik Kilisesinin terasındaki çana çıktığınızda karşısında bulunan sarı…. Caminin minaresi çok güzel bir manzarada buluşuyor.


  1. Uzun Çarşı

Hatay’dan alışverişlerinizi yapmak için doğru nokta. Baharat, ipek, sabun, defne yağı, zeytinyağı ve tabi ki özellikle de salça ne isterseniz Uzun çarşıdan temin edebilirsiniz.

Benim Tavsiyelerim;

  1. Humus, katıklı ekmek, kazbaşı, oruk kebabı, künefe, kabak tatlısı yemeden gelmeyin.

  2. Defne sabunu, defne yağı, zeytinyağı, biber salçası almayı ihmal etmeyin.



Recent Posts

See All

Rodos

bottom of page